Her müşteri, her zaman ürünlerin menşei, bir restoranın çalışma şekli ve diğer bariz gerçeklerin farkında olmuyor maalesef... Ve bu, tamamen eksantrik ve komik diyaloglara yol açıyor. Çok keyifli değil mi? 

Okuma süresi: 2dk | Pantone 


#1 | Hayret! Türkiye'de balık varmış

- Balıkların Türkiye'den olduğunu yazarak menünüzde insanları kandırıyorsunuz!

+ Hayır hanımefendi, balıklarımız Türk sularında yetişiyor.

- Öyle mii, bu papağan balığı o zaman bu da mı Türkiye'den geliyor?

+ Evet hanımefendi, Doğu Akdeniz Bölgesinde yaygın bir balıktır.

- Allah Allah, ben Akdeniz'de balık olduğunu bilmiyordum hayret.


#2 | Tuhaf üzüm tatlı şarap

- Şarabınız hoşuna gitti mi?

+ Açıkçası üzüm tadı vardı ama skandal çıkarmayacağım.


#3 | Kana karşı değilim

- Merhaba, mavi et istiyorum ama kanlı olsun lütfen.


#4 | Tuvaletlerin anahtarları lütfen

- Merhaba, tuvaletleriniz dolu, bana anahtarları verir misiniz?


#5 | Gökten düşen salata

- Merhaba, hamileyim; ayrıca, toprakta yetişmeyen bir salata istiyorum, lütfen salata sosu ile tatlandırın, ancak sirkeli ve alkolsüz olsun.


#6 | Benim için sıcak dondurma

- Pardon, dondurmanız çok soğuk; Mikrodalgada tekrar ısıtır mısınız lütfen?


#7 | Her şey balığın kokusuna bağlı

+ Merhaba, günün balığı nedir?

- İstavrit hanımefendi.

+ Iyy! şu çok kokan balık mı?

- kokmayan balığımız yok maalesef.


#8 | Tadı konserve gibi değil

- Genç adam, salatadaki ton balığı iyi değil.

+ Ama hanımefendi, taze pişmiş ton balığı bu.

- Ah işte bu yüzden konserve gibi tadı yok! 

+ Böyle pişer aslında...


#9 | Sadece Çinlilerle konuşuyorum

Bir Çin lokantasında garsonlara: 

- Mutlu değilim, bir Çinliyle konuşmak istiyorum!

+ Ama siz Çinli değilsiniz.


#10 | Kişisel bir diyet kokteyli

Müşteri seslenir:

"Merhaba, diyetteyim, bana coca-cola lightlı bir kalimocho yapabilir misin?